İnternet ve teknoloji odaklı kariyerim herhangi bir start-up’in geçtiği 3 aşamayı kapsıyor.
Profesyonel kariyerime 1999’da başladım. Internet ve bu teknolojiyi kullanan şirketlerin hepsi start-up modundaydi. Her start-up’da olduğu gibi başlangıç aşamasında tüm odağımız müşterilerin kullanabileceği temel ürünler geliştirmekti. Online rezervasyon, online check-in ve e-bilet gibi rezervasyon sistemi ürünlerine web arayüzü geliştiriyorduk.
Dijital sektördeki ikinci çağım, 2007’de web analytics ile başladı. O sene US Airways için çalışmaya başladım ve odak noktamız yeni web sitemizi tamamladıktan sonra web sitesi satışlarının kanal paylaşımını arttırmaktı. Aklımızdaki bir tek soru vardi:”Bu kanalı nasıl büyütebiliriz”? Websitemizin yani ürünümüzün belirli bir kullanıcısı ve pazar payı vardı, artık burada ürünümüz opitmize etmek için pazarlama ve analytics’i daha çok kullanmaya başladık. Bu amacımıza hizmet eden başka ürünler geliştirdik, websitemizi farklı kanallarda pazarladık ve verilere, iş sonuçlarına bağlı olarak stratejimizi değiştirdik. Bu ikinci dönem bugünkü halinden cok daha basitti. Akıllı telefon ve çoklu cihaz çağına henüz başlamamıştık. Bildiğiniz gibi, Iphone Haziran 2007’de, ilk Android cihazı da Eylül 2008’de piyasaya çıktı. İlk popüler tablet Ipad ise Nisan 2010’da piyasaya çıktı. Çok kanallı ve çoklu cihaz ortamımız yoktu. Müşterilerimiz dijital ortamda bizimle tek bir kanalda görüşüyordu ve sadece birkaç pazarlama kanalı vardı. Herkesin nereden geldiğini biliyorduk, Google’da hangi kelimeleri girdiklerini biliyorduk (evet Google bu bilgileri bir zamanlar analytics’de aktariyordu!).
Bugün ise dijital iş alanında üçüncü çağdayız. Artık her şirketin dijital ürünleri ve belirli bir pazarlama stratejisi var. Peki bundan sonra rekabeti ne şekillendirecek? Müşteriler neden sizi rakibinize tercih edecek? Cevabı çok basit: Müşteri zekâsı
Bu yeni çağ parçaları birleştirmenin zamanı. Dijital çağda birçok parça bağımsız bir şekilde doğdu, mesela analtyics veri toplayabilme kapasitesi ile birçok şirkette pazarlamanın değil teknolojinin içinde doğdu. Ama artık analytics’in pazarlama ile tam entegre edilmesinin zamanı geldi.
CRM ve web analytics halen birçok şirkette farklı departmanlar ve halen bazı şirketlerde bu iki departman birbiri ile konuşmuyor. CRM ve digital analytics verisi birçok şirkette halen birbirinden bağımsız olarak çalışıyor. Oysa bu verilerin biraraya getirip müşteri zekânızı bir üst seviyeye çıkartmanın zamanı geldi de geçiyor.
Musterileriniz sizinle birçok kanalda iletişime geçiyor, bu iletişim kanalları herkes için farklı: Websitesi, uygulama, telefon destek, şube ,ATM gibi kanallarınız olabilir. Kişisel teklifler oluşturabilmek için musterilerinizin bu hareketlerini de gozonunuze almanız gerekiyor.
İşte bu aşamada DMP-(Data Marketing Platform) Veri Pazarlama Platformu devreye giriyor. DMP tüm verinizi tek bir yerde topladıktan sonra yarattığınız müşteri segmentlerin üstünden hedefleme ve kişiselleştirme yapmanıza olanak tanıyor. Musterileriniz websitesi, uygulama ve mobil site gibi farklı dijital kanallardan ve diğer dijital olmayan kanallardan size ulaşıyor. Sizinle iletişime geçmeden farklı cihazlar üstünde sizin reklamlarinizi görüyor. Dijital alanda birçok yazılım türemeye başladı. Tag manager, içerik test etme yazılımları, kisisellestirme,uygulamadaki bildirimler, medya bütçeleme yazilimlari, kampanya araçları vb..Bu teknolojiler bazi pazarlama aktiviteleri icin faydalı olsa da , hepsi tek başına bagimsiz kullanıldığında bize müşterinin tek görünümünü vermekte başarısız kalıyor.
Pazarlama aktivitelerinizi optimize etmek için musterilerinizin tüm verisini birleştiren ve bunun üstünde akiyon aldıran DMP(Data Management Platform) artık çok gerekli bir teknoloji oldu. Müşteri bilgisini birlestirdigimizde veri bilimi ve makine öğrenmesi gibi teknoljilere gitmeden müşterinin gerçekten ne istediğini kesin olarak bilebiliriz.
CRM segmentlerinizi dijital ve dijital olmayan kanallarda kullanmanız artık yeterli değil. Bu segmentleri müşteri hareketleri ile birleştirip reklam kanallarında da kullanmanız gerekli. CRM ve dijital reklam alanında yaşadığınız kopukluk mecralarda çok fazla para ve efor harcadiginizin bir kanıtı.
Aynı reklamı bir müşteri 10 kez görebilir (Google mobil, google desktop, facebook mobil, facebook desktop, hürriyet mobil vb….) Sizce bir müşterinin aynı reklamı 10 kez görmesine gerek var mi? Sizin bu 10 reklama para harcamaniza gerek var mi?
Daha da kötüsü 10 kez aynı reklamı gören müşterinin o reklam içeriğindeki teklife uygun olmaması durumu. Bu durum banka ve telekomda çok görülen bir vaka. O sunulan krediye müşteri uygun olmayabilir. Ve müşteri 10 kez gördüğü bu reklamın sonunda sitenize gelip bu krediyi başvurduğunda ve RET aldigindaki tepkisini düşünün. Müşteri memnuniyeti açısından da vahim bir durum.
DMP’nin tek yaptığı sizin verinizi kullanmak değil. DMP pazar yeri sayesinde başka şirketlerden veri satın alabilirsiniz. Mesela kredi kartı verisi satın alıp musterilerinizin genel satın alma trendlerini öğrenmeniz harika olmaz miydi?
DMP ile yaratıcı başarılara imza atabilirsiniz. Ama unutmayın DMP’nin geri dönüşü biraz zaman alacaktır. DMP’nin tüm yapabilecekleri musterilerinizi mecralarda isaretlemesi ile mümkün. Bu nedenle başta müşterilerin işaretlemesini bekleyip bir süre sonra aksiyon almaya başlayabilirsiniz. Uzun vadede DMP’nin pazarlama ve müşteri zekâsına olan katkısı sayesinde pazarlama optimizasyonunda rakiplerinizin önüne geçmeniz kaçınılmaz olacak.
Comentários